Sinema Nasıl Ortaya Çıktı?

Önceki Yazı Sonraki Yazı

Sinema insanlar için bugün büyük bir keyif, bilgilenme ve sanat aracıdır. Teknik ve teknolojik gelişmeler sinemanın gelişimini gün geçtikçe hayret edilecek boyuta çıkarmaktadır. Bu sanatsal birikime de bugüne gelene kadar birçok badireler atlatılarak, emekler verilerek ulaşılmıştır.

Sanat antik çağlardan bugüne bildiğimiz bir olgudur. İnsanlar gördükleri dünyayı yine görsel olarak iki boyutlu resim ve 3 boyutlu haliyle heykelle yansıtmaya çalışmışlardır. Ortaçağ ve ardından Rönesans ile birlikte görsel sanatlar gelişmiştir. Öyle ki Leonardo Da Vinci karanlık bir ortamda ışık yardımı ile görüntü yansımasını yakalamıştır. Bu buluşun ardından görsel sanatlarda gelişmeler yaşandı ve yansıtma teknikleri gittikçe gelişti.

1798de Robertson isminde Belçikalı bir gölge oyunu sanatçısı, küçük bir mekanda görsel oyunlar sergiledi. Emile Reynaud ismindeki Fransız mucit de statik olan bu yansıtma dinamik olarak geliştirdi.

1900lü yıllara gelirken araştırmacıların hedefi hareketli görüntü dizisini ekrana aktarmaktı. Mucitler tarafından ortaya konulan emekler sonucunda Fransız, Alman ve Amerikalılar tarafından ilk sinematograflar geliştirildi.

https://www.youtube.com/watch?v=caHtM_FdEGo

Yaygınlaşması ile birlikte 20. Yüzyılda 7. Sanat olarak kabul edilen sinema sanat böylece doğmuş oldu. Böylece yerellik barındıran sahne oyunlarından evrensel bir gösteriye yönelen büyük bir endüstri meydana çıktı.

Bugün birçok teknik ve bilimsel teknolojinin yer aldığı sektör, resimden heykele boyut arttıran bir sanat gibi farklı boyutlarda da sunumları ile çok gelişti. Artık 3B gözlükleri ile sanal gerçeklik dünyasına bir adım daha yaklaştığımız evrenlerin içine daha da çok girmeye başladık. Eskiden evrenin taklit edilmesi olan sanat eserleri, artık evrenin birer kopyası halini almaya başladılar. Bu endüstri artık büyük bir endüstri ve gelişimi gittikçe artan bir gerçek.