Eski Foça (Phokaia) Gezisi Notları – 1 (Foça’nın Çevresi)

Eski Foça, Antik Foça tarihine ilişkin barındırdıkları ile eşsiz bir güzellik. Yel değirmenleri, kalesi, deniz ürünleri ve zeytinyağlı yemekleri içeren zengin mutfağı, modern işletmelerin yer aldığı ve bakir kumsalları, restorasyon çalışması sonucunda şehrin kimliğini yansıtan Rum evleri, çevreyi gezdiren yat gezileri, yerel sanatçılarının elinden çıkan tablo, heykel ve el işi ürünleri ile turizmin incilerinden birisi. Fakat ne yazık ki yeterli bir tarih turizmi yönlendirmesi bulunmamakta.

Bu yazı bir dizi olarak kurgulandı. İlk aşamada Eski Foça’ya gidiş yolu üzerinden Eski Foça çevresinde ve yakınında yer alan gezi noktaları anlatılacak.

Eski Foça Gezi Haritası 1

Eski Foça Henüz Gelmeden: Pers Mezar Anıtı

İzmir’e karayolu ulaşımı ile yaklaşık bir saatlik mesafede yer alan Eski Foça’ya doğu giriş yolundan gelirseniz, yolun hemen sağında kalan ve Taş Kule ismiyle de bilinen Pers mezar anıtını görürsünüz. Bu yapı Perslerin Phokaia’yı ele geçirmelerinin tarihi kanıtıdır. M.Ö. 5. yüzyıl sonları ve 6. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen yapının, oyma tekniğiyle yapıldığı bulunmuş. Bu anıt-mezar Persler’den günümüze gelen bölgedeki tek yapı niteliğindedir.

The Persion Monumental Grave

Yola devam ederek ilerlediğnizde dik bir tepenin ardında kenti ayaklarınızın altında görebilirsiniz. Yol çok dolambaçlı; fakat denizle bütünleşen kenti, ayaklarınızın altında hissedebilmeniz için güzel bir fırsat sunuyor. Şehri gördüğünüz andan sonra, tepede uygun ve çeşit bakımından zengin bir kahvaltı yapabileceğiniz yerler mümkün. Fakat yabani arı korkunuz varsa ve arılar masanıza dadandıysa, türk kahvesi yaktırmayı ihmal etmeyin. Yanan kahve dumanı arıları uzaklaştıracaktır. Bu kahvaltı ile keyifli bir güne ve Foça’yı gezmeye başlayabilirsiniz.

Eski Foça coğrafyası, Türkiye’nin küçük bir portatipi gibi karşınızdadır: üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Güney-batı ve batı yönünde sıralanmış İncir, Orak ve Fener adaları ise gidebileceğiniz bakir doğallıklardan. Hatta bunun için Eski Foça marinasından kalkan yat gezileri bulunmakta.

Eski Foça’nın Sembollerinden: Değirmenler

Şehre gittikçe yaklaşırken yolunuzun solunda sizi yel değirmenleri karşılıyor. Değirmenlere en yakın olduğunuz andaki son virajı dönmeden hemen solunuzdaki bir yoldan onlara ulaşabiliyorsunuz. Eğer bu yolu kaçırdıysanız endişelenmeyin. Şehir giriş kavşağı hizasında bir otopark alanı daha bulunmakta. Burada park ederek tepeyi tırmanarak değirmenlere ulaşabilirsiniz. Tepeyi tırmanmayı tercih etmiyorsanız tekrar geri dönebilirsiniz.

Eski Foça Değirmenleri Fotoğraf: İlke Özgü Su

Yel değirmenleri Foça’nın sembollerinden birisi. Değirmenlerin bulundukları tepe, Top Dağı olarak adlandırılır. Değirmenler yıkılmak üzere olan duruşu ile tarihe meydan okumaktadır. Yine değirmenlerin bulunduğu konumdan güzel bir şehir manzarasına hakim olabilirsiniz. Ayrıca, Foça’da sıcak havalarda gölgelik bir yer olmadığı için, bu bölgeleri sabah ya da akşam saatlerinde gezmenizi tavsiye ederiz.

Daha Eski Foça: Antik Foça Kalıntıları

Burada Foça’da yazılan kazılardan bahsetmeyeceğim, fakat Foça’da yapılan son dönem kazıları hakkında bilgi almak isterseniz buradan detaylı bilgileri alabilirsiniz.

Phokaia Antik Kent Tiyatrosu

Hemen yel değirmenlerinin bulunduğu tepenin eteklerinde Büyük İskender döneminden kaldığı iddia edilen, Phokaia Antik Kent Tiyatrosu’na ait kalıntıları görebilirsiniz. İnternette yapacağınız araştırmalar sırasında ve şehrin yönlendirme tabelalarında ne yazık ki tiyatronun konumu ile ilgili akıl karışıklığı yaşayabilirsiniz. Kimi siteler antik tiyatronun görselleri olarak başka antik tiyatroları paylaşırken, böyle bir tablo ile karşılaşmayacağınızın bilincinde olun. Tiyatronun açığa çıkarılmasına ilişkin kazı çalışmaları henüz yapılmadığı için sadece birkaç sıra oturma basamağı görebiliyorsunuz. Tiyatronun taşları Foça taşı olarak bilinen taş türünden imal edilmiş. Basamaklardaki yazı incelemelerinde her bir bölümün ayrı bir mahalleye ait olduğu tespit edilmiş. Bir dönem mezarlık olarak da kullanılan yapı Anadolu’nun bilinen en eski tiyatrosu olma özelliğindeymiş. Tamamen gün yüzüne çıkarıldığında çok ilgi çekici bir hal kazanacağa benziyor.

Eski Foça dışındaki Phokaia (Foça) Antik Kent Tiyatrosu, Fotoğraf: Foça Belediyesi

Şehir giriş kavşağında geldiğiniz yöne göre sol taraftan veya düz devam ederek eski şehir merkezine ulaşmanız mümkün. Sağ taraftan devam ettiğiniz takdirde şehri çevreleyen yerleşim bölgelerine de gidebilirsiniz. Aynı zamanda sağdaki yolu takip ettiğinizde birçok modern eğlence tesisi barındıran ve bakir koyları ile Yeni Foça yoluna girmiş olursunuz.

Antik Kybele Kutsal Alanı

Yine aynı bölgede hemen değirmenlerin güneyinde Antik Kybele Kutsal Alanı’na ulaşıyoruz. Burası da sıcak yaz günlerinde öğlen saatleri gezmek için pek uygun bir yer değil. İlk Phokaia yerleşim yeri olduğu düşünülen bölgede, Anadolu’nun ilk demir atölyesi olduğu varsayılan atölye bulunmaktadır. Bölgenin arkaik dönemde yerleşime terk edildiği düşünülmektedir.

Eski Foça Dışındaki Antik Kybele Kutsal Alanı Fotoğraf: İlke Özgü Su

Arkaik Dönem Duvarları (Heredot Duvarı)

Tekrar yola inerek aynı güzergahta devam ettiğimizde yaklaşık 1 kilometre sonra kavşaktan U dönüşü yaparak, Eski Foça Mezarlığı’na ulaştık. Mezarlığın hemen karşısında Arkaik Dönem Duvarları bir diğer ismiyle, Heredot’un zamanında tasvir etmesi nedeniyle Heredot Duvarları olarak anılan kalıntılara ulaştık. Heredot, eserinde bu duvarlardan sıklıkla söz etmiştir:

“Uzun deniz yolculuğuna çıkan ilk Yunanlar Phokaia’lılardır, Adriyatik, Etrurira İberia ve Tartessos’u açanlar bunlardır, yuvarlak teknelerle değil, elli kürekli gemilerler giderlerdi. Tartessos’ta bu ülkenin kralını pek sevdi bunları. Argathonios adındaki bu kral, yüz yirmi yıllık ömrünün seksen yılını Tartessos’ta saltanak sürerek geçirmiştir. Phokaialılara çok iyilikleri dokunmuştur, önce bırakın İonia’yı gelin burada yerleşin, beğenirsiniz demiş razı olmamışlar, onun üzerine Med’lerin gitgide güçlendiklerini öğrendiği için kentlerini surlarla çevirsinler diye para vermiştir. Ve hesapsız para vermiştir, zira duvar çepeçevre hayli stad tutar ve baştan başa işlenmiş büyük taşlarla yapılmıştır.”

Heredot Duvarı, Fotoğraf: Foça Belediyesi

Yapılan araştırmalara göre duvarın yaklaşık 5 kilometre uzunluğu ile kenti sardığı tahmin edilmektedir. Surlar, şehri dikdörtgen biçiminde sarmaktadır.

Eski Foça İçine Giriş

İstikameti aynı şekilde takip ettiğimizde, ulaştığımız nokta güneydeki marinada şehrin sembolü olan foka ait heykel oldu. Denize yüzümüzü verdiğimizde, sağa doğru yürüdük. Bu güzergahta karşımıza surlar çıktı. Artık Eski Foça’nın merkezine geldik. Buraya ilişkin gezi gözlemlerimi bir sonraki makalemde sizlerle paylaşacağım.

Daha fazla gezi yazısı için tıklayınız.

Yorum yazabilirsiniz